KübraÜnlüTVKübra Ünlü – Kerem Alışık Röportajı
Yalnızlığımı yalnız bırakmıyorum.
Kübra Ünlü – Kerem Alışık Röportajı
Şu anda tek kendim varım, yalnızlığımı yalnız bırakmıyorum.
- Koğuş’un tiyatro provalarını yaparken Yavuz Bingöl gelir ve şöyle der: “Birader gel, biz bu eserin filmini yapalım!” Daha ortada senaryo yokken Hülya Avşar’ ın kapısını çalarlar ve sonuç ortada… Kerem Alışık, bu hafta gösterime giren filmlerinin heyecanıyla sorularımı yanıtladı.
Yakın çevresi onu akademiye öğle saatlerinde gelip gece geç vakitlere kadar çalışan işkolik bir eğitmen olarak tanımlıyor. Çikolata vazgeçilmezi. Alışverişe hiç çıkmamış, hep annesi onun için alışveriş yapmış! ( Annesini; oğlundan önce tanımıştım ve şahane bir röportaj yapmıştık, dilerim okumuşsunuzdur) Uçağa binmekten çok korktuğunu da gizlemiyor, “Zaten uçağa ben binmiyorum, zorla bindiriyorlar!” diyor. Ailenin bütün sanatsal değerlerini yaşatarak sektörde ilerlemenin, iki kat fazla çalışmayı gerektirdiğini belirtiyor. Son sinema filmi 72.Koğuş’tan, hayattan, annesinden, babasından, oğlundan, hayallerinden konuştuk.
Kübra Ünlü – Kerem Alışık Röportajı
Sadri Alışık Akademi nasıl gidiyor, öğrencilerinizle ilişkileriniz nasıl?
Öğrenciler benim için çok önemli. Yorulmayı, çalışmayı, üretmeyi ve bu meşakkatli yolu seçenlerin duruşunu çok takdir ediyorum. Her çalışmak bir yorulmak, her yorulmak bir yaşamaktır. Akademide birçok öğrenciye burs imkânı sunuluyor. Bu akademiye gelecek olanlar şu ayırımı iyi yapmalı; ünlü olmakla, oyuncu olmak farklı şeylerdir.
Orhan Kemal’in 72. Koğuş eseri tiyatrodan sonra şimdi beyazperdede. Filmde Hülya Avşar, Yavuz Bingöl, Bülent Şakrak, Civan Canova, Songül Öden ve 34 yıl aradan sonra Ahmet Mekin oynuyor. Ahmet Mekin’ i ikna etmek kolay olmasa gerek?
Ahmet abiyle baba-oğul ilişkimiz var. Çok severim, sayarım. Daha önce bir dizide birlikte oynama şansını, gururunu elde etmiştim. Tam ona uygun bir karakter için ricada bulunduk. Bence sinemamızın temel taşlarındandır.
Kübra Ünlü – Kerem Alışık Röportajı
Dosttuk Düşman Olduk
Yavuz Bingöl ile oynadığınız ilk sinema filmi ve film şirketinizde de ortaksınız. Gerçek hayatta çok iyi dostsunuz. Filmde iki düşman!
Filmin ana dokusu kara ve ak öğesi. Dolayısıyla filmde düşman olabilecek kadar zıt karakterleri canlandırıyoruz.
Yavuz Bingöl ile 72. Koğuş’u filme alma fikrinin yaşandığı anı anlatabilir misiniz?
Akademide tam da bu odada oturuyordum. Birden kapı açıldı ve odaya Yavuz girdi. Biz o günlerde, 72. Koğuş’un tiyatro provalarını yapıyorduk. Yavuz kapıdan girerken “Birader, gel biz 72. Koğuş’un filmini yapalım” dedi. Ben zaten hep hayıflanırdım, böyle bir iş yapmadığım için… Yavuz bunu söyler söylemez kalktım, ikimiz el ele tutuştuk, öpüştük “Tamam birader yapalım” dedim. “Söz mü söz, yapar mıyız yaparız” dedik. Çıktık provadan, arkadaşların yanına gittik ve “Biz karar verdik, şirket kurup bu işin filmini yapıyoruz” dedik.
Filmin önermesi nedir?
İnsanlık dramları ve profillerini anlatmaya çalıştık. 40’lı yıllarda insan olma mücadelesi verenlerin, insanlık onurunu, haysiyetini, şerefini kaybetme pahasına bu savaşı kazanma arzusu. O acılı kuşağın neler çektiğini yansıtmaya çalıştık. Aslında dünyanın da bir 72.Koğuş olduğunu hissettiriyoruz. Koğuşta ne yaşanıyorsa, dünyada da o yaşanıyor.
Kübra Ünlü – Kerem Alışık Röportajı
Yerlerde Süründük
Ticari kaygılarla daha hap filmler çekilen bir dönemde neden bu filmle çıktınız?
Çünkü bir sanat eserinin söyleyecek sözü olmalı. Anlatacak derdi, insanları düşündürecek bir unsuru olmalı. Dünya görüşü, hayat felsefesi olan insanların içerisinde bulunduğumuza inandığımız için bizim çıkışımız da bu düşünce ve bu zihniyete parmak basma adına olur. Onun için yapımcılığa zoru seçerek başladık. Gişe ve sanat filmi arasında doğru yerde ve dengede duran bir film yaptık.
Set bir eziyet seti mi oldu?
Oyunculara Hitler’in işkence diyalogları dinlettirildi, aç bırakıldı. Yavuz’un gizli gizli yemek yeme çabaları oldu. Hatta kalaysız tencerelerden yemekler yendi ve kömür sobasından zehirlenme tehlikeleri atlatıldı. Mahkûmiyet havasını iyice sindirebilmemiz için yerlerde süründük. O süreçte, kendi kimliğimden çıkıp o dört duvar arasında sıkışmış kendini solucan gibi hisseden mahkûmlardan biriydim sanki. İşkence, eziyet, faşizan tutum bütün bunları üstümüze giydik ve o ilk çekime bunları hissederek başladık.
Beni Benle Paylaşıyorum
Dayınız Attila İlhan hayatınız boyunca en büyük sırdaşınız olmuş, şimdi sırdaşınız kim?
Şimdi kendimim. Hayatta kendime ayırdığım şeyleri paylaştığım tek insan Attila İlhan’dır (gözleri doluyor). Benim dayım, dostum, sırdaşım, mahremimi bilen tek insan. Şu anda tek kendim varım, yalnızlığımı yalnız bırakmıyorum. Beni benle paylaşıyorum.
Şimdi hayat mı size söz geçiriyor, siz mi hayata?
Söylemediğiniz müddetçe söze siz hâkimsiniz, söz bir kere ağızdan çıktı mı söz size hâkim olur. Uzun süredir, üretmenin ve yorulmanın karşılığını hayattan aldığıma inanıyorum. Şu sıralar hayat beni dinliyor diyebilirim.
Bir süre partnerli bir program sundunuz ve husumetten dolayı programın kaldırıldığı konuşuldu. Sorun neydi?
O dönem çok yanlış şeyler söylendi, yazıldı. Kaldı ki arkadaşla hiçbir husumetim olmadı. Programın kaldırılması yapımcı firmanın kendi tasarrufu. Bu tip çiftleri, dargınları barıştırma projeleri nedense hep bana geliyor. Herhalde babacan, sözü geçen, racon kesen bir insan profili algılanıyor ki ben seçiliyorum.
Yaşlandığınızda kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
Yok olduktan sonra, hala yaşayacağımı gösteren düşünceler, eserler ne kadar çok olursa, beni o kadar mutlu eder, tıpkı Attila İlhan gibi, Sadri Alışık gibi. Yoklar ama her zaman yanımızdalar. Bunu başarabilmek doğru ve nitelikli üretimden geçiyor. Allah inşallah bu doğrularla buluşturacak.
Kübra Ünlü – Kerem Alışık Röportajı
Üç Farklı Proje Sırada
Oğlunuz Sadri adına en büyük hayaliniz nedir?
En büyük arzum, oğlumun da sanatın içinde olmasıdır. Şimdi üniversite eğitimini tamamlamakla meşgul. O da bu ailenin iki kuşak sanat tohumundan geliyor, öyle bir çocuğun da yine sanatın içerisinde yer bulacağına eminim.
Neden bir daha evlenmediniz?
Evlenilecek nokta gelince evleniliyor işte. Günün birinde evlilik kapısı açıldığında o kapıdan girmeye çekinmem.
Yeni projeler var mı?
Filmden sonra planladığımız başka bir televizyon dizisi projemiz var. Eylül Ekim gibi tekrar bir sinema filmi yapacağız. Tiyatromuzun seneye yeni oyunları olacak.
Hülya Avşar’ın Kabul Etmesi Önemliydi
Hülya Avşar’a senaryo gittiğinde tepkisi ne oldu?
Yavuz’un da çok iyi arkadaşı, benim de arkadaşım. Hatta daha ortada senaryo yoktu ona söylediğimizde. Senaryoyu gönderdiğimizde hassasiyetle üzerinde durdu. Yapılan bu uyarlama çok hoşuna gitti. Kabul etmesi bizim için önemliydi.
Filmin müziklerini kim hazırladı?
Yavuz ile Fırat Yükselir. 60 kişilik Eskişehir Senfoni Orkestrası çaldı. Bir fragman müziği belki de ilk defa canlı çalındı. Etkili müzikler oldu.
Kübra Ünlü – Kerem Alışık Röportajı
Filmden Sonra Kitap Ve Albüm
Anneniz, babanız, dayınız Attila İlhan gibi büyük isimlerin gölgesinde yola çıkmak, bir dönem magazinin başkarakteri olmak ve sonrasında böyle bir iş ile izleyiciyle buluşmak. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Benim gönlüm şu anda bir mahkûm gönlü kadar sıcak ve temiz atıyor. Büyük mücadelelerle bu noktaya geldim. Nasıl ki sevmek iki defa yaşamaksa, benim için de Sadri Alışık ve Çolpan İlhan’ın oğlu, Attila İlhan’ın yeğeni olmak, başka kimliklerin adı altında sorumluluk sahibi birey olarak, hayatla mücadeleyi iki defa çarpmak gerekiyor. Önce siz bir şey yaparsınız görmezden gelir, alay eder, kabul etmek istemezler. Ya da siz bir şey yaparsınız bu sefer sizinle mücadele ederler. Sonra siz yine bir şey yapar ve kazanırsınız. Yani önce herkes için magazin bir isimdim. Sonra bilgi ve birikimim, sanatsal değerlerimle öne çıktım, bunun mutluluğu ve rahatlığı var üzerimde.
Şiir kitapları devam edecek mi?
Yazma tutkusu, yazarak paylaşma tutkusu her zaman devam edecek. İki kitap, üç şiir albümüm var. Filmden sonra bir kitap ve albüm daha geliyor.
Harika bir sohbet oldu, zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
Bana da hep konuşmuyorsun diye kızarlar ben de kendime şaştım bugün vallahi, demek bu durum karşınızdaki ile ilgiliymiş, baya şakıdım durdum, asıl ben teşekkür ederim, benim içinde keyifti.
Kübra Ünlü – Kerem Alışık Röportajı