Menü Kapat

Gördık İşkenca Biliysın

Gördık İşkenca Biliysın

Bir Varna Sürgününün Hikayesi – Kazım Aga

Gördık İşkenca Biliysın – Bir Varna Sürgününün Hikayesi – Kazım Aga

Gördık İşkenca Biliysın – Bir Varna Sürgününün Hikayesi – Kazım Aga

Bayram, geleneği, göreneği ile daha bir coşkuludur.

Günler öncesinden hazırlıklar başlar, temizlik, ev düzenlemeleri, tadilatlar vs…

Bizim evde de badana, boya işleri başladı bayrama yakın.

İşler devam ederken ben de usta ile sohbete başladım.

Trajik bir yaşam hikâyesi

Dünyanın her yerinde yaşanan mecburi sürgünler, direnişlerden biri daha.

Mesleğim icabı çeşitli yıllarda bu sürgün ve toplama kamplarına gitmişliğim var. Gözlerimle görmüşlüğüm, kulaklarımla işitmişliğim, yaşadıklarına tanıklık etmişliğim var.

Şimdi bir başka serüveni boyacı ustası Kazım Aga’dan dinliyorum…

Kazım Aga; Bulgaristan – Varna 89 sürgünlerinden.

Önceleri memleketinde yaşanan sürgünleri, bir masal gibi dinlermiş büyüklerinden.

Sonra, günlerden bir gün, dinlediği o masallar kendisi ve küçük ailesi için de gerçek olmuş.

Açlık, kıtlık, işkence

“Köylardakiler kadar ezıyet görmadık” diye başladı söze:

“Neden gördık işkenca bız? İstemedık bız dinlerımız degışsın, istemedık biz isımlarımız degışşın, vermedık topraklarımızi gördık ondan işkenca bilisın… 16 yaşında idım, asker geldı aldı babamı, benı, götırdı karakola. Dedı degıstırın isımlarinizi, olsun senin adın ‘Kazımoviç’… Dedım değiştırmam, gördım karakol. Te öle bıraktılar aç, şeker bila vermedilar. Vardı tanıdıgimız bizları seven bir komitan o bizı çıkardı 10 güne. Eve dönıdık gördık şehrın dışında buyukça bir çukır, anlamadık niçin açarlar öle bir çukır… Köyen haber gelmez mi, baskin olmış, çocıklari, erkekleri öldurmişler… Böle bişa görmedım, almiş koymişler kamyona ölulari, getırmiş o çukıra atmişler, üstlerine kireç dökmiş, toprakilen kapamişler…”

Çok sürmemiş, o günden birkaç gün sonra bir gece baskınında evlerini yurtlarını öylece bırakmak zorunda kalıp toplatılmışlar şehirden. Gidilen yer toplama kampı… Sınırda adını sanını bilmedikleri bir yerde toplanmış, adını ve dinini değiştirmeyenler. Aile dağılmış, kim nerede bilinmiyor, haber alınamıyor. Günlerce açlık…

Ardından bir sabah gün henüz doğmamışken bir trenle gönderilmişler Türkiye’ye, 8 Kasım 1989…

Aile birbirlerini Türkiye’de yerleştirildikleri kampta bulmuş.

Kazım Aga, o gün demiş, “Te dünya yansa bana bişşecık olmaz artıkın”…

Bayrama buruk girdim o sene, kim bilir kaç sürgünde kaç çocuk kaybolmuştu, kim bilir kaç ana baba çocuğuna hasret silinip gitmişti dünyadan.

Bayramlar ancak ailelerin beraberliğiyle güzel.

Allah kimseyi yersiz yurtsuz, çocukları anasız babasız, anne babaları evlatsız bırakmasın.

Gördık İşkenca Biliysın – Bir Varna Sürgününün Hikayesi – Kazım Aga

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir